24 Şubat 2011 Perşembe

Eyvah! Çocuk Kalbi...

Çok çektim ben bu kitaptan. Biri bir fenalık yapar, kırk yıl düşünsem aklıma gelmez, kimseye kötü bir şey konduramam... O zaman suçu kendi saflığımda değil hep "Çocuk Kalbi" kitabında bulurum. Çocukken nasıl okuyup içselleştirdiysem "Yanlış iş tutarken bile doğrudan şaşmayacaksın" hayat prensibi oldu. Eşim de aynı durumda, oğlumuz da...

Şimdi sıra geldi Elif' e... Dün gece başladı okumaya. Kalın geldi kitap gözüne, o yüzden bir iki bölümü ben okudum sonra elimden kapıp o bana okudu. Gözler kocaman kocaman...

- Ama anne ayıpppp...

- Öğretmen "bir daha yapma" derken kızmamış di mi anne?

- Ayağı kırılmış anne, noolucak şimdi?

- Babası neredeymiş o çocuğun anne? Amerika nerede?

- Hokka ne demek?

Bir gecede 18 sayfa bu bir rekor.

Bu arada dün eve geldi, ödevleri bitirdi. Çocuk Kalbi okuyacağım dedi.. Bizde kitap bol... Dur kızım bakalım neredeymiş bulalım derken, kütüphanesinden "işte burada" diye çıkarıverdi.

Benim çocukluk kitaplarımın bir kısmı hala durur, ağabeyden kalanlar var, karşıma çıktıkça kitap alırım. Oldukça zengin bir kütüphanesi oldu onun da... Çocuk Kalbi kitabını kim bilir ne zaman alıp koymuşum oraya... Darısı okumaya...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder