12 Temmuz 2018 Perşembe

Öyle öksüz çocuk gibi bırakmışım buraları... Ayıp etmişim.

Son durum: Artık 11. sınıf öğrencisi. Her dönem takdirle geçen bir genç kız. İlk romanını yazdı geçen yıl. Kısmetse bu yıl sonuna kadar raflarda olacak.

O kadar kelime kartı boşa gitmemiş. Türkçeyi ve öğrendiği iki yabancı dili kurallarına uygun ve çok kelimeyle konuşabilen ve yazabilen bir insan oldu.

Çocukluğunda kitap okumuyor diye üzülüyordum, şimdi elinden kitap düşmüyor. Günlük tutmaya devam ediyor. Tarihe, tarihi eserlere ve müzelere merakı var. Gezme anlayışı AVM'ler değil müzeler. İstanbul'u sokak sokak keşfetmeyi seviyor.

Yıllar boyunca bu "geç konuşma" işinden söz etmeyi sevmezken geçenlerde birine gayet rahat "ben geç konuştum biraz" deyiverdi. Bunu da aşmış içinde, geçti bitti demiş besbelli. Hem içim cız etti o günleri hatırlayınca hem göğsüm kabardı kendini kabul edip aştıkları ile barıştığını gördüğüm için.

Oldu yani, oluyor...

Hala okuyan varsa, yol uzun ve şartlar çetin olabilir ama neydi sihrimiz? Sevgi, emek ve sabır.

Annesi olarak bu benim son gönderim. Sayfaların anahtarını ona teslim ediyorum artık. Belki ilerleyen zamanda o devam etmek ister.

Sonu iyi biten bir hikaye oldu bizimkisi. Buralara aynı nedenle geldiyseniz sizin hikayenizin de mutlu sonlanmasını dilerim.

Hoşçakalın.

2 yorum:

  1. Merhaba,
    Benim oğlum 7,5 yaşında ve son 6 aydır konuşabiliyor. Gecikmiş konuşma tanısı aldı ve 3 yaşından bu yana terapiye gidiyor. 3-4,5 yaş arasında götürdüğümüz terapist otizm eğitimi vermiş ve 4,5 yaşından sonra götürdüğümüz terapistimiz oğlumun otizm eğitimine ihtiyacının olmadığını, dil gelişimde gecikme olduğunu söyledi. Şu anda ilkokula gidiyor oğlum ve durumlar çok iç açıcı değil maalesef. Öğretmeni oğlumun dikkatinin çok çabuk dağıldığını, derste kendi aleminde olduğunu ve yaşıtlarıyla oynamayı bilmediğini söyledi bize. Terapistimiz dil gelişimi geriden geldiği için yaşıtlarıyla tam olarak oynamasının daha sonraları olacağını söylüyor bize. Çocuklara çok ilgili, birebir iletişimle ilgili bir sıkıntısı da yok ancak iş grup iletişimine geldiği zaman kendi dünyasına çekilmeyi yeğliyor. Siz hangi terapilere götürdünüz kızınızı ve nasıl bir yol izlediniz? İnanın deneyimleriniz çok ihtiyacım var düşünmekten çok yorgunum.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      Geç cevap verdiğimiz için özür dileriz. İnşallah her şey yolundadır.
      Okula başladığımda ben de oğlunuzla aynı durumdaydım. Arkadaşlarım fazla hızlı ve anlaşılmaz konuşuyorlardı. Onların nelerden söz ettiğini anlamadığım için uzak durmak daha güvenliydi.
      Özel bir terapiye gitmedim. Bir iyi arkadaş edindim. Önce bu daha büyük sınıftan biriydi, sonra o başka biriyle daha arkadaş oldu, biraz kıskansam da sonra iki arkadaşım oldu. Yavaş yavaş aştım sorunları. Evde sohbetlere dahil edilmem, çok okumam, arkadaşlarımın geç konuştuğumu bilmesi yardımcı oldu.

      Her zaman her şey yolunda gitmedi elbette. Alay edenler, dışlayanlar da vardı. Böyle insanların size kötü davranması için bir farklılığınızın olması gerekmiyor. Kendi hallerine bırakırsanız bir süre sonra birbirlerini de üzüyorlar. Üzüldüm, ağladım, sinirlendim ama sonunda ben bendim ve başıma böyle bir şey gelmişti. Daha güçlü olduğum şeylere yöneldim. Keman çaldım, günlük tuttum, dialoglar yazdım.

      Üzülmeyin geçiyor. Yalnız kalmayacak kardeşim, daha az ama daha iyi arkadaşlar bulacak.

      Sevgiler.

      Sil