6 Eylül 2010 Pazartesi

Kitap ve tuvalet fırçası yanyana buzdolabında duruyor...

Artık hangisiydi hatırlamıyorum uzmanlardan biri, okul öncesi Elif' in kavram ve kelime bilgisini ölçmek istedi. O ünlü kart kutuları çıktı ortaya ve "bu ne" soruları başladı. Hanımefendi gayet rahat sayıyor... O tren, tramvay, metro, yolcu gemisi, kuru yük gemisi, tanker, motoryat, kayık, yelkenli,  araba, yarış arabası, üzgün çocuk, korkmuş çocuk, sinirli çocuk, mutlu çocuk, sevinmiş çocuk, ağlamış susmuş çocuk... Detay detay ve detay.. Sonunda soracak kart kalmadı. Uzman şaşkın ben şaşkın... Ölçüm sonucu 10-11 yaş düzeyinde kelime ve kavram biliyor fakat bir türlü bir araya getiremiyor. Nasılsın? diye sorulunca cevabı basit bir iyiyim ya da hastayım değil "antibiyotik" oluyor. Ben hasta olduğunu antibiyotik almaya başladığını anlıyorum ama gel başkalarına anlat...

Sonra yine yol göründü bir eğitim merkezine, orada da her şey sil baştan, testler testler... Sonunda işe yarar bir durum belirlemesiyle ve öneriyle karşılaştık. Konuşsun diye can attığımızdan her şeyi ama her şeyi tüm detayları ile söylemişiz. Gemi dememiş, yolcu gemisi, kuru yük gemisi demişiz ve o da bunları kaydetmiş elbette. Şu var ki ilişkilendirmeyi becerememiş. Gemi üzerinde çok çok konuşmadan ağaçlara geçmişiz. Gemi ile meşe ağacı yanyana konmuş zihinsel bir rafa. Bu durumda haliyle tuvalet fırçası ile kitap da buzdolabı rafında yanyana... Aradığı sözcüğü bir türlü bulamıyor benim yavrum.

Sebze-meyve kategorileriyle kafa içindeki rafları düzenlemeye koyulduk.

- Elif' cim elma neydi?

- Apple!

- Hayır kızım sebze mi meyve mi?

- Meyve!

- Hah! Ohhhh!

Buradan başlayarak kelimeler ilişkilendirilmeye ve yerlerine oturmaya başladı. Ama çok yavaş, sabırla... Oyuncak ve kitaplar, etten mi sütten miler, kara taşıtları deniz taşıtları.. Çeşitlendirin çeşitlendirebildiğiniz kadar. Yalnız lütfen aynı gün değil. Sabırla, yavaşça, oynayarak...

Bu arada okula da başladı... Hayır bir özel eğitim kurumuna değil bildiğiniz ilkokula...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder